Likes / Dislikes

İngilizcede sevdiğimiz ya da sevmediğimiz şeylerden, yapmaktan hoşlandığımız veya hoşlanmadığımız aktivitelerden bahsederken bazı ifadeler kullanırız. Bu ifadeler ve bu ifadeleri kullanırken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar şu şekildedir.

Like

Beğenmek, hoşlanmak, sevmek” gibi anlamlara gelir. I (ben), you (sen,siz), we (biz), they (onlar) öznelerini kullanarak kurduğumuz cümlelerde like olarak kullanılırken he (erkeklerde o), she (kızlarda o), it (insan dışındaki tüm canlı-cansız varlıklarda o) ile kurulan cümlelerde likes olarak kullanmamız gerekir.

ÖRNEKLER

I like English. (Ben İngilizceyi severim.)
You like Maths. (Sen/Siz matematiği seversin/iz.)
We like Art. (Biz görsel sanatları severiz.)
They like Social Studies. (Onlar sosyal bilgileri severler.)

He likes Physical Education. (O beden eğitimini sever.)
She likes Science. (O fen bilimlerini sever.)
It likes Music. (O müziği sever.)

Dislike (Don’t Like / Doesn’t Like)

Sevmediğimiz, hoşlanmadığımız şeyleri ifade ederken cümleyi olumsuz yapmak için don’t like ya da doesn’t like kullanmamız gerekir. I/you/we/they ile birlikte don’t like, he/she/it özneleri ie birlikte kurulan cümlelerde doesn’t like kullanılır.

ÖRNEKLER

I don’t like checkers. (Damayı sevmem.)
You don’t like chess. (Satrancı sevmezsin/iz.)
We don’t like keepy uppy. (Top sektirmeyi sevmeyiz.)
They don’t like dodgeball. (Yakan topu sevmezler.)

He doesn’t like hopscotch. (O sekseği sevmez.)
She doesn’t like Blind Man’s Buff. (O körebeyi sevmez.)
It doesn’t like yoyo. (O yoyo sevmez.)

UYARI

Don’t like yerine dislike, doesn’t like yerine dislikes kullanılabilir.

ÖRNEKLER

I dislike fishing. (Balık tutmaktan hoşlanmam.)
You dislike playing soccer. (Sen/siz futbol oynamaktan hoşlanmazsın/ız.)
We dislike doing origami. (Biz origami yapmaktan hoşlanmayız.)
They don’t like dancing. (Onlar dans etmekten hoşlanmazlar.)

He dislikes singing songs. (O şarkı söylemekten hoşlanmaz.)
She dislikes doing puzzles. (O yapboz yapmaktan hoşlanmaz.)
It dislikes swimming. (O yüzmekten hoşlanmaz.)

Love

Sevmek” anlamına gelir. Like ifadesinden farklı olarak daha güçlü bir anlama sahiptir.

ÖRNEKLER

I love action movies. (Aksiyon filmlerini severim.)
You love Hababam Sınıfı. (Sen/siz Hababam Sınıfı’nı sevesin/iz.)
We love science fiction. (Biz bilim kurgu severiz.)
They love horror movies.(Onlar korku filmlerini severler.)

He loves Spider Man. (O Örümcek Adam’ı sever.)
She loves Harry Potter. (O Harry Potter’ı sever.)

Hate

Nefret etmek” anlamına gelir. Dislike ifadesinden daha güçlü bir anlama sahiptir.

ÖRNEKLER

I hate cheese. (Ben peynirden nefret ederim.)
You hate salami. (Sen/siz salamdan nefret edersin/iz.)
We hate sausages. (Biz sosisten nefret ederiz.)
They hate egg. (Onlar yumurtadan nefret ederler.)

He hates olives. (O zeytinden nefret eder.)
She hates coffee. (O kahveden nefret eder.)
It hates milk. (O sütten nefret eder.)

Enjoy

Bu ifade de tıpkı “like” gibi olumlu bir anlam taşır. “Zevk almak, sevmek, hoşlanmak” gibi anlamlara gelir.

ÖRNEKLER

I enjoy tennis. (Ben tenisten zevk alırım/hoşlanırım.)
They enjoy playing football. (Onlar futbol oynamaktan zevk alırlar/hoşlanırlar.)

He enjoys swimming. (O yüzmekten keyif alır/hoşlanır.)
She enjoys skipping rope. (O ip atlamaktan zevk alır/hoşlanır.)